Orhan Kemal 109 yaşında… İyi doğdun büyük usta…
Ekmek Kavgası, Hanımın Çiftliği, Murtaza, 72. Koğuş ve Gurbet Kuşları’nın da aralarında olduğu çok sayıda unutulmaz esere imza atan, roman, şiir ve oyun yazarı Orhan Kemal, 15 Eylül 1914’te Adana’nın Ceyhan ilçesinde dünyaya geldi. Gerçek adı Mehmet Raşit Öğütçü olan usta edebiyatçı, çocukluğunun ilk yıllarını Adana’da geçirdi.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Adana’nın Fransız işgaline uğraması üzerine avukat babası Abdülkadir Kemali Bey ve ilkokul öğretmeni annesi Azime Hanım’la Adana’dan ayrıldı.
Ailesiyle önce Niğde, sonra Konya, babasının Kastamonu milletvekili olarak 1. Meclis’e girmesinin ardından Ankara’da yaşamaya başlayan Kemal, babasının 1930’da Ahali Cumhuriyet Fırkası’nı kurmasının ardından gelişen olaylar sonucu ailesinin Suriye’ye zorunlu göçüyle ortaokul son sınıfta öğrenimini bıraktı.
Zorlu yaşam koşulları
Orhan Kemal, daha sonra Adana’ya geri dönerek tarım fabrikalarında işçilik, dokumacılık, ambar memurluğu ve katiplik gibi işlerde çalışırken, Milli Mensucat Fabrikası’nda işçi olan Nuriye Hanım ile 5 Mayıs 1937’de evlendi ve biri kız 4 çocuğu dünyaya geldi.
Askerde yazılan ilk şiirler
Yazı hayatına şiirle başlayan ve ilk şiirini 1939 yılında Reşat Kemal takma adıyla yayınlanan yazar, hikaye ve romanlarında Orhan Kemal adını kullandı ve bu isimle ünlendi.
Panait Istrati ile Maksim Gorki öykülerinden etkilenen, öyküleri 1941-1943’te Yürüyüş ve İkdam gazeteleriyle Yurt ve Dünya dergisinde yayınlanan Kemal, 1951’de İstanbul’a gelerek tefrika öyküler kaleme aldı.
Orhan Kemal’in 1949’da yayınlanan ilk hikaye kitabı “Ekmek Kavgası” sanat çevresinden olumlu eleştiriler aldı. Edebiyat eleştirmeni Asım Bezirci, esere dair şunları kaydetmişti:
“Bir hikayeci Orhan Kemal…”
“Bu hikayeci (Orhan Kemal) ile muhakkak ki edebiyatımızda memleketin şimdiye kadar görülmemiş taraflarına bir pencere açılmıştır. Evvela kendine has bir ifadesi var. Şaşılacak derecede canlı ve sürükleyici bir ifade. Şimdiye kadar edebiyatın alışmadığı halk lehçesi ve kaba sözlerden kaçınmayan bir samimiyetle bize halkın aşağı tabakalarında kıvıl kıvıl kaynaşan hayattan enstantaneler veriyor. Tiplerin hayal mahsulü olmadığını ilk bakışta fark ediyorsunuz. Derhal anlıyoruz ki bu insanlar o acıları, dertleri, sevinçleri ve özlemleriyle yaşamışlar.”
Hayatında Nazım Hikmet’in yeri
Askerlik görevi esnasında, ceza kanununun 94. maddesine aykırı davranıştan 5 yıl hapse mahkum olarak Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yatan yazar, Bursa Cezaevi’ndeyken Nazım Hikmet’le arkadaş oldu ve ünlü şairin roman denemelerini beğenmesi üzerine şiiri bırakarak roman yazmaya başladı.
Orhan Kemal, ile Bursa Cezaevi’nde geçirdiği tutukluluk yılları anılarını “Nazım Hikmet’le 3,5 Yıl” adlı kitabında topladı.
Hikmet’in vefatından iki yıl sonra 1965’te yayınlanmış olan eser, bir anı kitabı olmanın ötesinde hem Nazım Hikmet’in hem de Orhan Kemal’in sanat anlayışıyla ilgili bilgiler içeriyor.
“Neden yazıyorum”
Uzun yıllar hikaye yazarak kendini geliştiren Kemal, 1940’ların sonunda roman yazmaya yönelmesini şu sözlerle de ifade etmişti:
“Niçin roman yazıyorum? Bu ihtiyaç nereden geliyor? Yeteneğimden. İyi şair olamadığım için hikayeci oldum. İyi şair olamazdım, önümde dağ gibi Nazım vardı. İyi şair olmam için önce onu aşmam gerekirdi. Nazım aşılması zor ve olanaksız sarp bir dağdır. Nazım, sonsuz mavi bir denizdir. Nazım, şiir püskürten bir yanardağdır.”
Birçok ödüle değer görüldü
Kemal, Kardeş Payı öyküsüyle 1958’de Sait Faik Hikaye Armağanı’nı, Önce Ekmek ile 1969’da Sait Faik Hikaye Armağanı ile Türk Dil Kurumu tarafından verilen Öykü Ödülü’nü aldı.
Konusunu ve kişilerini 1958’de yayınlanan Devlet Kuşu romanından aldığı 3 perdelik İspinozlar oyununu 1964’te kaleme alan yazarın bu ilk oyunu, 1964 – 1965 tiyatro sezonunda İstanbul Şehir Tiyatroları tarafından sahnelendi.
Orhan Kemal, farklı yıllarda kaleme aldığı 72. Koğuş, Murtaza Eskici Dükkanı, Kardeş Payı adlı eserlerini de oyunlaştırırken, 72. Koğuş’la 1967’de Ankara Sanat Severler Derneği’nce En İyi Oyun Yazarı seçildi.
Usta edebiyatçının 1963’te Sokakların Çocuğu, Kanlı Topraklar, Mahalle Kavgası ve Dünyada Harp Vardı kitapları aynı anda raflarda yerini aldı. Yurt dışında da okunan Kemal’in kitapları, özellikle Sovyetler Birliği’nde yayınlandı.
Orhan Kemal öldü..
Babaannesinin soyunun bulunduğu yerleri gezip not almak ve 93’ten Bu Yana adıyla ailesinin hikayesini yazmak amacıyla 1970’te Bulgar Yazarlar Birliğinin çağrısı üzerine Sofya’ya giden yazar, burada kalp krizi geçirdi ve hastaneye kaldırıldı.
Yazar Orhan Kemal, tedavi gördüğü hastanede 2 Haziran 1970’te 56 yaşındayken hayatını kaybetti ve cenazesi Türkiye’ye getirilerek 5 Haziran’da Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Adına ödül veriliyor
Zorlu yaşamına rağmen hayat dolu olan Orhan Kemal’in vefatından 2 yıl sonra başlatılan Orhan Kemal Roman Armağanı, hala verilmeye devam ediyor.
sayfası için iletişim: