59 kişi hayatını kaybetti, bin 475 yıl hapsi istendi, ‘6 Şubat müteahhiti’ tahliye edildi

6 Şubat depremlerinde Hatay’ın Hassa ilçesi Yeni Mahallesi’nde yan yana bulunan Arık Apartmanı ve Parlak Apartmanı da yıkıldı. İki binanın yıkılması sonucu 59 kişi hayatını kaybetti ve 38 kişi yaralandı. Soruşturma aşamasında Arık Apartmanı’nın yapısı müteahhidi Celal Arık, 14 Şubat 2023 tarihinde tutuklandı.

7 Haziran 2023’te tutuklanan Arık Apartmanı’nın şantiye şefi Medet Turan ise 21 Temmuz 2023’te tahliye edildi. Parlak Apartmanı’nın müteahhidi Mustafa Parlak 4 ay, Arık Apartmanı’nın zeminde bulunan iş yeri ve üzerinde çekme katın sahibi olan Zekeriya Çinçin de yaklaşık 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi.

Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığı, Arık Apartmanı’nın yapı müteahhidi Celal Arık ve şantiye şefi Medet Turan hakkında “olası kastla adam öldürme” suçundan bin 475 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

KARAR DURUŞMASININ TUTANAĞI ORTAYA ÇIKTI

Başsavcılık, Arık Apartmanı’nın mimari proje müellifi Gökhan Kovan, Arık Apartmanı’nın zeminde bulunan iş yeri ve üzerinde çekme katın sahibi olan Zekeriya Çinçin, Arık Apartmanı’nın yapı denetim şirketi yetkilisi Mehmet Yunus, Arık Apartmanı’nın zeminin katının üzerinde bulunan çekme kat diye tabir edilen ve en üst yerde bulunduğu yerde bulunan tespit edilen dairelerin yapı halinde olduğu dönemde maliki olan Mehmet Demirel, Arık Apartmanı’nın çekme Olayı yapan Ömer Erdoğan, Parlak Apartmanı’nın müteahhidi Mustafa Parlak hakkında ise “Taksirle ölüm ve yaralanmaya neden olma” suçundan 15’er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Arık ve Parlak apartmanlarının yıkılmasına karşı davanın yedinci celsesi, 8 Ocak’ta Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Karar duruşmasının tutanağı ortaya çıktı.

Duruşmaya tutuklu sanık müteahhit Celal Arık, başka suçtan tutuklu sanık yapı denetim yetkilisi Mehmet Yunus’un bulunduğu hastaneden, tutuksuz sanık şantiye şefi Medet Turan ve tutuksuz sanık mimari proje müellifi Gökhan Kovan ise illerden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Depremde yakınlarını kaybedenlerin aileleri ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.

“İNŞAATIN TÜM YIL BOYUNCA YAPI DENETİMİ VE BELEDİYE KONTROLÜ VARDIR”

Müştekiler, sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi. Tutuklu sanık müteahhit Arık ise savunmasında bina yapı denetimi için projeyi sanık Mehmet Yunus’a yapılacağını belirterek, şöyle konuştu:

“O projeyi hazırladı belediyeye verdi, belediye denetimi verdi daha sonra bana verdi. Statik projeyi çizen kişiyi tanımlıyorum, paket olarak anlaştığımız için Mehmet Yunus kendisi takip etmektedir. Sanık Zekeriya Çinçin ticari alanlar devreye sokuldu, ben belediyeye bu durumu anlattım, belediyenin elinde bulundurulabileceğini söyledi. Daha sonra bir şekilde buralar konuta çevrilmiş. Kat malikleri ticari yere çevrilmesi için muvafakat vermiştir. Sol Z22 ilk etapta hiç değildi demişler ama resmiyette Z22 kolonu mevcuttur. 70×30 olan kolon projeye ilk başladığımızda nitelikleri mevcuttu, bina kolonlarının tamamını 70×35 yaptık. Betonun tamamı Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü Laboratuvarı tarafından numune almışlardır, bu numunelerden olumlu sonuç alınmıştır. Arık ve Parlak apartmanlarının çürümesi mümkün değildir, betonların tamamı onaydan geçmiştir. Önceki beyanlarımı tekrar ederim. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim.”

Tutuksuz sanık şantiye şefi Medet Turan, önceki beyanlarını tekrarlayarak, “Benim Hassa’da 1 dakika bulunmam söz konusu değildir. Gitmediğim bir yerde şantiye şefliği işlemin normal işleyişine aykırıdır” dedi. Sanık Mehmet Yunus, sanık Gökhan Kovan da üzerlerine atıflı suçlamaları kabul etmeyerek, beraat taleplerinde bulundu.

SAVCI, SANIK ARIK’IN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI TALEP ETTİ

Müştekilerin avukatları Ahmet Solak, bilirkişi raporlarında kusurlu bulunan sanıkların tutuklanmasını ve tutuklu sanık müteahhit Celal Arık’ın tutukluluk halinin devamına karar kusurunu talep etti.

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, “Suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, yargılamanın aşama aşaması, mahkeme kararı sonucu alınır sonuç cezanın alt ve üst haddi nazara tahsili sanık Celal Arık’ın tutukluluk halinin devamı, adli kontrol devam eden sanıkların adli kontrolün devamı ile eksiklerin ikmali talep edilmesi” dedi.

Mahkeme heyeti oybirliğiyle sanık müteahhit Celal Arık’ın tutukluluk süresi boyunca ve suç vasfının fiziksel sürecinin nazara alınmasına tahliyesine karar verdi. Arık hakkında yurt bütçesi çıkış kapsamı şeklinde adli kontrol göstergelerine hükmedildi. Duruşmaya, 25 Haziran’da devam edilecek.

“ADALET DUYGUSUNA BÜYÜK ZARAR VERMEKTE”

Celal Arık’ın tahliye edilmesiyle dosyada tutukluluk sanık kalmadı. Müşteki avukatları tahliye kararına itiraz etti. Müşteki avukatlar Ahmet Solak ve Tuğba Kahiye, süreci şu şekilde değerlendirdi:

“Söz konusu binaların depremlerin ardından 15-20 saniye sonra yerle bir olmuş, insanlar şokta, güvenli bir yere geçme fırsatı dahi tanımamıştır. Tahliye edilen ve tutuklanmayan sanıklar el birliği bir bina inşasında olabilen hatalardan neredeyse hepsini yapmışlar ve bu hatalarıyla yıllarca kişi öldü, bir o kadar kişinin de ömür boyu silinmeyecek travmalar yaşamasına neden olmuşlardır. Gelinen yerde ise yerde tutuklu sanık kalmamıştır. ve tutuklanmayan bu sanıklar ve de onların dolaştığını gören toplum bunu düşünüyor: ‘Demek ki çözülüyoruz kırılmalar gerçekmiş, demek ki bu ülkelerde çalıp çırparak usulsüz şekilde binalar inşa edip bir gece olan onlarca kişinin ölümüne sebep olsam da eliminasyonu sallayarak dışarıda gezebilirdim.’ Hayatını kaybeden onlarca kişinin yakın suçlularının cezalandırılmasını talep eden mahkeme heyeti, bu kararlarla toplumdaki adalet duygusuna büyük zarar vermekte ve vefat eden kişilerin yakınlarının acılarını kat artırmaktadır.

“KAMU GÖREVLİLERİNİN DOSYASI HALA İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NDA BEKLETİLİR”

Mahkemenin iptal itirazlarına rağmen bilirkişi raporlarına itirazları reddetmekte, her celse dosyasındaki eksiklerin celse arasında değerlendirilmesine karar verilmekte ancak dosyada eksikler de bitmemektedir. Bu durumda ayrılma çok yavaş ilerlemektedir. Ayrıca soruşturma aşamalı olarak toplanan bilirkişi raporlarında birleştirilmiş kamu görevlilerinin de kusurunun bulunduğu tespit edilmiş ve bunlar hakkında soruşturma izni talep edilmiştir. Ancak depremin üzerinden geçen iki yıla rağmen dosya hala İçişleri Bakanlığı’nda bekletiliyor, soruşturma izni alınmıyor. Müvekkillerimizin ve bizim beklentilerimiz, artık kusurlu kusursuz kusurların netleştirilmesi ve kusurlara hak edilen cezalar gösterilerek dosyanın nihayete sona erdirilmesidir.”